İLKELİ SİYASETİN TEMSİLCİSİ OLACAĞIM
İstanbul 1. Bölge Aday Adaylarından Av. İlkay Orhan CHP Ataşehir İlçe Örgütünde yaptığı açıklamada örgüte duyduğu güvenle cesaretle ilkeli siyasetin temsilcisi olarak örgütünün karşısına çıktığını belirtti. Ve adaylığını ön seçim koşuluna bağladı.
Adaylığını açıklarken 3 şeye ihtiyaçları olduğunun altını çizen Av. İlkay Orhan bunların cesaret, İlkeli ve tutarlı siyaset ve birlikte omuz omuza yürek yüreğe azim ve kararlıkla verilecek bir mücadele olarak sıraladı.
Birlikte omuz omuza çok ama çok çalışacağız.
Ön seçim kararının değerlendiren Av. İlkay Orhan “Kararı yetersiz bulsak da yine de yarattığı büyük enerji bizi bu kritik seçimlerde çok önemli noktalara taşıyacaktır, Sayın Genel Başkanımız Kılıçdaroğlu bu anlamda partinin önünü açmış bulunmakta bize artık bundan sonra çok ama çok çalışmak düşüyor” dedi.
İlkay hanım öncelikle bize kendinizi tanıtır mısınız?
1972 Samsun doğumluyum. İlk ve orta öğrenimini Samsun’da, lise öğrenimimi İstanbul Vefa lisesinde tamamladım. İstanbul Hukuk Fakültesi den mezun olduktan sonra İstanbul Barosuna kayıtlı olarak kurucusu olduğu Deniz Hukuk Bürosu’nda avukatlık yapmaktayım. Evli ve bir çocuk annesiyim.
Parti de ki geçmişinizden bize söz eder misiniz?
Köklü bir CHP’li aileden geliyorum. Gençlik yıllarından itibaren siyasal mücadele içerisinde aktif olarak yer aldım. Sonrasında ise emek örgütlenmesi ve sendikal mücadele içerisinde bulundum. CHP Ataşehir İlçe örgütünde yöneticilik yaptım görev aldığım süre boyunca kadın örgütlenmesinde aktif çalışmalarda bulundum.
Önümüzde ki seçim süreciyle ilgili genel düşünceleriniz nedir?
Her seçim öncesi klasik olarak şu cümleyi duyarız; Bu seçim şu ana kadar ki en önemli seçim. Ülkenin geleceğini belirleyecek bir seçim. Evet doğru her seçim öncesi söylenen bu cümlelerin hepsi de çok yerinde cümleler. Türkiye uzun bir süredir yukarıdan aşağı toplum şekillendirilmeye çalışılıyor yukarıdan aşağı toplum mühendisliği yapılıyor. Toplumun her türlü kaynakları bu mühendislik çerçevesinde heba ediliyor. Ve her seçim sonrasında bu saldırıların dozu biraz daha arttırılıyor. Ama bu seçimi bir önce ki seçimlerden farklı kılan yanı şu bence; bu seçimlerle birlikte Türkiye Cumhuriyeti’nin temelleri tümden değiştirilecek. Bu değişim ekonomik, sosyal, kültürel, her alanda hepimizi ve geleceğimizi tehdit eden bir niteliğe sahiptir.
Şimdi ciddi ciddi şapkamızı önümüze koyup düşünmemiz gerekmektedir. Tarih bizlere, partilerden sivil toplum kuruluşlarına kadar toplumun her kesiminin önüne çok zorlu görevler koymakta. İktidar da tüm bu süreçleri görmekte ve güvenlik yasası sayesinde yükselecek toplumsal hareketlerin önünü kesmeyi hedeflemektedir.
Partiniz CHP Ön seçim kararı aldı, bu konuda neler söylersiniz?
Ülkemizin geleceği için büyük önem taşıyan kritik bir seçim sürecine girmiş bulunmaktayız. Bu seçimin temel belirleyici unsuru, CHP’nin ortaya koyacağı mücadele azmi ve elde edeceği başarı düzeyi olacaktır.
CHP diğer partilerden farklı olmak zorunda. CHP niteliksel bir fark yaratarak çekim merkezi olabilir. Örgüt tabanını en etkin bir şekilde bu kritik seçime kanalize edebilmenin tek koşulu ön seçimdi. CHP bu konuda yetersiz olamakla birlikte aldığı önseçim kararıyla çok önemli bir adım atmış bulunmaktadır. Ben inanıyorum ki bu kararla CHP tabandan en üst kademelere kadar yansıyacak büyük bir sinerji yaratacaktır. Bu büyük enerji bizi bu kritik seçimde çok önemli noktalara taşıyacaktır. Sayın Genel Başkanımız Kılıçtaroğlu bu anlamda partinin önünü açmış bulunmakta bize artık bundan sonra çok ama çok çalışmak düşüyor.
Neden adaysınız?
Öncelikle şunun altını çizeyim kardeşlik, adalet ve kolektif çıkarlar gerek iş gerekse özel hayatımda beni yönlendiren en temel unsurların başında geliyor. Öncelikle kardeşlik , adalet ve toplumsal çıkarların temsilcisi ve takipçisi olarak adayım. Buradan bakınca toplumsal adaletsizliğin ezdiği kesimler benim için öncelikli kesimler olacaktır. Kadınlar, gençler ötekileştirilmiş kim varsa onların temsilcisi olacağım. Bakıyorsunuz metal işçileri en temel insan haklarını kullanıyorlar ve grev yapıyorlar bir bakmışız iktidar grevi milli güvenlik gerekçesiyle erteliyor. Bu ve buna benzer uygulamalar her geçen gün artacak. Bu uygulamaların karşısında adaletin, kardeşliğin ve kolektif çıkarların en güçlü şekilde temsilcisi olmak için adayım.
Aday adaylarından farklı kesimlerden oy getirmeleri beklenir. Siz bu noktada hangi kesimlere yakınsınız?
İlkay Orhan herkesin desteğini alır. Bu güne kadar gerek sendikal mücadelelerim de gerekse Ataşehir Kadın Kollarında aldığım görevlerde toplumun her kesimiyle çok iyi iletişimler kurdum. Herkesin güven içinde huzur içinde yarınlarına beraber yürümek için onların gündelik yaşamlarına dokunacak, dürüst cesur onların sorunlarını kendine sorun etmiş biri olarak bu iletişimim her geçen gün büyüyerek devam edecek.
Adaylığınız kesinleşirse 3 önceliğiniz ne olacak?
Ülkenin kardeşliğe ihtiyacı var. Bu iktidar toplumu sürekli bölmekle ve ayrıştırmakla meşgul. Toplumu bölmek ve ayrıştırmak iktidarda kalmanın yöntemi olmuş. Öncelik bu toplumsal ayrışmanın ve bölünmenin önüne bir set çekmek olacaktır. Toplumsal dayanışmanın ve kolektif çıkarların temsilcisi olmak birinci önceliğim olacaktır.
İkincisi kadınlarımız. Toplumsal hayatta dışlanan kadınlarımıza hayatın her alanın da sahip çıkmak gerekmektedir. Toplumsal adaletsizlik yayıldıkça ilk ve en çok etkilenen toplumsal kesim kadınlarımız olmaktadır. Ne acıdır ki seçme ve seçilme hakkını dünya da ilk kazanan ülkelerin başında yer almamıza rağmen kadınların hakları ve yetkilerinin her geçen gün azaldığına şahit oluyoruz. Kadın cinayetleri bunun en temel göstergesi.
Üçüncü en önemli önceliğim gençlerimiz ve çocuklarımız olacak. Okul öncesi uygulamalar eğitimde ki alınan felaket düzeyinde ki kararlar ve uygulamalar her sene değişen sınav ve eğitim sistemi geleceğe umutla bakmamızı engelleyen kara bulutlardır. Burada ki mücadelemizi kadınlarımızla birlikte vereceğiz. Geleceğimizi karartmaya çalışanlara kadınlarımızla karşı duracağız. Yoksa biz niye varız ki? Onlar çocuklarımızın geleceğini çalıyor.
Kadın aday olmanın zorluklarından bahseder misiniz?
Tabii ki bir taraftan ev ve çocuğumla ilgili sorumluluklarım var ama gerek eşim gerekse çocuğumuz Deniz bu konuda beni en çok destekleyen iki kişi. Aile içerisinde aldığım bu destek beni çok güçlü kılıyor. Toplumsal cinsiyetçi yaklaşımlar elbette zaman zaman beni de zorluyor. Ama her şeyden önce temsil ettiğim kadınlara örnek olmak hem de egemen erkek anlayışını kırmak pratikte bu ayrımcılığı ortadan kaldırmak için tüm CHP’ li erkek üyeleri parti çalışmalarına eşleri ve çocuklarıyla katılmaya davet ediyorum. O zaman hayat hepimiz için daha paylaşılabilir daha kolay olacaktır.
Tabii ki aday olmama ihtimalini düşünmüyorsunuzdur ama aday olmamanız durumunda bir kırgınlık, küskünlük yaşar mısınız?
Ben CHP ve ülkem için çalışıyorum. Dolayısıyla o sandalyeler, o koltuklar hep geçici ama bu ülke kalıcı. Bizler kalıcı olacağız. Onun için de burada küskünlük yapmam. Herkes eteğindeki taşı dökecek, herkes elini taşın altına koyacak, daha fazlasını yapacak hatta, herkes sahada çalışacak.
En son söylemek istediğiniz bir şeyler var mı?
Ülke olarak bir yol ayrımındayız. Geldiğimiz bu koşulları tersine çevirecek iklime ve güce sahibiz. Hiç bir şekilde umutsuzluğa yer yok. Birleşik mücadeleyi örgütleyip büyüterek kazanacağız.